25 Temmuz 2014 Cuma

Cumanız Mübarek Olsun



En kalbi duygularımla, İslam Cumhuriyetlerinin ve müslümanların Cuma'larını kutlar, hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ederim. 

Bu kutlu günde, Gazze'de ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, mağfiret lütfetmesini temenni ederim. Başta İsrail olmak üzere bu zulme ortak olanların Yüce Mevla tarafından hesaplarının sorulmasını, oynadıkları oyunların kendilerine döndürülmesini Bu Cuma gününün hürmetine Allah'tan niyaz ederim...




24 Temmuz 2014 Perşembe

Burada olmak istemez misiniz?


Yeşil düşünün, düşününki yeşilin her tonu hakim. Kendinizi böyle bir yerde hayal edin. Derin bir nefes alın, oksijenlerin burnunuzu sızlandırdığına şahit olun. :)  Ama her şeye rağmen bu manzaraya tanık olmak güzeldir. 



22 Temmuz 2014 Salı

Renkli Balonlar Gibi Olun



Hayatınız da tıpkı böyle renkli balonlar gibi olsun. Her anınız Renk renk olsun. Kendinizi en iyi ifade eden renkli balonlardan birisine bindiğinizi hayal edin ve sonra gökyüzünün kucak açtığı serinliğe doğru kendinizi bırakın. Mutlu olsun. Huzurlu olun.  
 Saygılarımla...
 

TURKCELL T50 İhtiyacınız olan herşey bir arada!!!



Eet, yanlış duymadınız.

Turkcell'in son üretmiş olduğu telefon T50 mükemmel özellikleri ile ön plana çıkıyor. Geniş ekran, gelişmiş ön ve arka kameralar, son sistem vs. yok yok diyebileceğimiz bir telefon sundular bizlere.


Turkcell bayisine girip, telefonu ilk elime aldığımda, böyle bir telefonu Turkcellin üretmiş olmasına çok şaşırmıştırm. Şaşkınlığım sebebi tabi ki de beğenmemle alakalıydı. Önceki üretmiş olduğu T10 ve T40 modeli ile kıyaslanmayacak kadar profesyonel ve kaliteli bir malzeme ile yapılmış. Şuan, günümüz dünyasında kullanılan son model bir telefonda bulunması gereken ne özellik varsa hepsi T50'de mevcuttur.


İlk başta baktığınızda 5 inçlik bir ekranı ön plana çıkıyor. Bu ekran hiç bir kullanıcının hayır diyemeyeceği büyüklükte bir ekran bunun için şanslısınız. İnternette dolaşırken, oyun oynarken, uygulamalara bakarken büyük ekran avantajını sonuna kadar kullanabileceksiniz. Büyük ekranın yanı sıra bazen de telefonun ince olmasına önem veriririz. İşte T50 aynı zamanda incecik bir telefon. Kullanırken asla sorun yaşamayacağınız bir tasarımla üretilmiştir.

13 MP'lik bir arka kameradan bahsetmek istiyorum. Kusursuz bir kameraya sahip, her türlü detayı rahatlıkla yakalayıp profesyonele yakın bir çekim kalitesi yaşıyorsunuz. Ayrıca 2 MP'lik bir ön kamerada mevcut olup, kaliteli selfie ler çekebilmek için ideal bir kamera inanın.

Andorid'in en son sürümü olan 4.4.2 (Kitkat) işletim sistemine sahiptir. 1.2 Ghz ve 4 çekirdek işlemci özelliği ile internette keyif dolu ve hızlı bir kullanım imkanına sahip olacaksınız. Gürültü engelleme özelliği ile en kalabalık ortamlarda bile HD kalitesinde bir sesle konuşabileceksiniz. 

Aynı zamanda mükemmel bir iş telefonu özelliğine sahip, mailleriniz, yapacaklarınız, notlarınız vs. Turkcell'in iş dünyasına sunduğu ayrıcalıklardan yararlanma imkanına sahip olduğunuz gibi, bir bilgisayarda neler yapabiliyorsanız. Turkcell T50 ile tıpkı bir bilgisayar gibi kullanma ayrıcalığınız olacaktır. Bunun için Turkcell'e böyle bir telefonu bizlere kazandırdığı için teşekkürlerimi sunuyorum. 

Benim sizlere tanıtabileceğim özellikler bu kadar. Çok dafa fazla özelliklerini yakından takip etmek istiyorsanız


Saygılar...

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Öbür Tarafa Gitmekle Gitmemek Arası Bir Durum!



Öbür Tarafa Gitmekle Gitmemek Arası Bir Durum...

İnternette dolaşırken Radikalin Blog sayfasında bir yazı başlığı dikkatimi çekti. Başlık, " Sayın Görmez, AKP'li başkan Ahmet Mete öbür tarafa gitmiş gelmiş, bu konuya ne diyorsunuz?" şeklindeydi. Yazı sahibi Bülent ERİŞ bey güzel bir yazı kaleme almış. Okumanızı tavsiye ediyorum.


Akp'li Rize İyidere Belediye Başkanı Ahmet Mete, ilginç bir açıklamada bulunmuş. Mahalle sakinlerine verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmasında aynen şu açıklamayı yapıyor" 20 gün yoğun bakımda yattım. Aşağıda ki dünyaya gittim. Tekrar geri geldim. Bu sürede binlerce insan beni ziyarete geldi. Hastanede ne kadar çok sevenim olduğunu görünce gitmekten vazgeçtim. Aşağıda baba ve dedeleriniz gördüm. Onlardan size selam getirdim. Baba ve dedeleriniz çok çalışmanızı istedi. 10 Ağustos'da Başbakan Erdoğan'a oy vermenizi istedi." dedi.

Şimdi benim anlayamadığım husus şu; neden dini ve manevi önemi ifade eden sözlerin, bu kadar basit bir şekilde kullanılıp bunun istismar edilmesi. Neden bu kadar değersiz hale getiriliyor. Önceki yıllarda halkımızın kutsal bildiği birtakım sözlerin ve inanışların Chp tarafından hafife alınıyor diye tepki gösterilirdi. Şimdi ise son zamanlarda üzülerek söylemeliyim ki bunu Akp mensubu kişiler çok rahatça söyleyip hafife alıyorlar. Ne değişti peki?

Bir Bakanın Kur'an Ayeti ile dalga geçilmesinden tutunda, bir Milletvekilinin Başbakan Erdoğan için," O, Allah'ın vasıflarını yeryüzünde üzerinde taşıdığı tek kişidir" sözü dahil olmak kaydı ile, yine bir Bakanımızın Peygamberimiz Mekke'nin fethinde kibire kapılıp, Allah tarafından uyarıldı. Ama biz kibire kapılmadık demecine ne dersiniz? Şimdi de bir belediye başkanı öbür tarafa gittim geldim. Babalarınız ve dedeleriniz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Erdoğan'a oy vermenizi istedi. Sözü ile ne yapmaya çalışıyorlar. Herşey bu kadar istismar edilecek kadar basit mi üstelik kutsal sayılan inanışlarımız? İnsanların aklı ile bu kadar dalga geçilir mi?

Bu sözler söylenirken, dini değerler alaya alınırken, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan herhangi bir açıklama yapılmaması, bu sözlere ilişkin uyarılarda bulunmaması sizce de çok manidar değil midir? Devletin üst makamlarında bulunanlar hoyratça ve bilinçsizce bu kelimeleri sarfederken hiç mi uyarıda bulunmayacaksınız. Hiç mi özür dilemeyecekler.

Dış ülkeler Peygamber Efendimiz (s.a.v)'i karikatürize ederken, Devlet olarak sesimizi çıkartıyoruz. Yaptığınız yanlıştır. Bedelini ödersiniz diyerek dik duruş sergiliyoruz. Fakat, kendi mensubu olduğunuz kişiler bunu yaparken ses çıkartılmayacak. Soruyorum, karikatürize etmekle bu sözleri sarfetmek arasında ne fark vardır. 

Sayın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet GÖRMEZ beyefendi, artık dik duruş sergilemenin sırası zaten sizdeydi. Bari artık ertelemeyin bir ses verin...


Güzel insanlar,

Hayatınız, bu deniz maviliği ve berraklığı kadar güzel ve tevazulu,
duruşunuz ise; bu yalçın kayalar kadar dik olsun...



            İlk Yazım...

             Evet, bu benim ilk bloğum ve ilk yazım.

         "Objektif Düşünüyorum" çünkü kimsenin fikrini değil, sadece kendi fikrimi paylaşıyorum. Kendim yorumluyorum. Olaylara karşı Objektif bakmaya özen gösteriyorum. Yazmayı sevdiğim için blog açmaya karar verdim. Belki amatör olabilirim. Fakat, amatör olmak yazmaya asla engel değildir. İnsanlar düşüncelerini ve fikirlerini paylaşabilmelidir. Kendini ifade etmenin, fikir paylaşabilmenin en etkin yollarından bir tanesi YAZMAK'tır. Karşılıklı fikir alışverişleri, yorumlar, sözel anlatımlar belki zamanla hafızlardan silinip gidebilir. Lakin, bu bahsettiklerimi kayıt altına tutarsanız. Yıllar boyu bakıldığı zaman hatırlanacaktır. 

          Bende, bu nedenlerden dolayı yola çıkarak yazmaya karar verdim. Fikirlerime, düşüncelerime, olayları yorumlayabilme yeteneğime güveniyorum. Yazılarım boyunca, referans olabilecek, ilham alabilecek kişiler de olabilir. Ama genel manada, kendim ön planda olacağıma garanti verebilirim. Umarım ilk kez çıktığım bu yol; beni hüsranla sonuçlandırmaz, bu işten zevk alarak ve yazdıklarımın bir başka kişilere referans olabileceği kanaatini taşıyarak, daha iştiyak ve şevkle yazmaya muktedir olurum.

          Saygılarımla...