Öbür Tarafa Gitmekle Gitmemek Arası Bir Durum...
İnternette dolaşırken Radikalin Blog sayfasında bir yazı başlığı dikkatimi çekti. Başlık, " Sayın Görmez, AKP'li başkan Ahmet Mete öbür tarafa gitmiş gelmiş, bu konuya ne diyorsunuz?" şeklindeydi. Yazı sahibi Bülent ERİŞ bey güzel bir yazı kaleme almış. Okumanızı tavsiye ediyorum.
Akp'li Rize İyidere Belediye Başkanı Ahmet Mete, ilginç bir açıklamada bulunmuş. Mahalle sakinlerine verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmasında aynen şu açıklamayı yapıyor" 20 gün yoğun bakımda yattım. Aşağıda ki dünyaya gittim. Tekrar geri geldim. Bu sürede binlerce insan beni ziyarete geldi. Hastanede ne kadar çok sevenim olduğunu görünce gitmekten vazgeçtim. Aşağıda baba ve dedeleriniz gördüm. Onlardan size selam getirdim. Baba ve dedeleriniz çok çalışmanızı istedi. 10 Ağustos'da Başbakan Erdoğan'a oy vermenizi istedi." dedi.
Şimdi benim anlayamadığım husus şu; neden dini ve manevi önemi ifade eden sözlerin, bu kadar basit bir şekilde kullanılıp bunun istismar edilmesi. Neden bu kadar değersiz hale getiriliyor. Önceki yıllarda halkımızın kutsal bildiği birtakım sözlerin ve inanışların Chp tarafından hafife alınıyor diye tepki gösterilirdi. Şimdi ise son zamanlarda üzülerek söylemeliyim ki bunu Akp mensubu kişiler çok rahatça söyleyip hafife alıyorlar. Ne değişti peki?
Bir Bakanın Kur'an Ayeti ile dalga geçilmesinden tutunda, bir Milletvekilinin Başbakan Erdoğan için," O, Allah'ın vasıflarını yeryüzünde üzerinde taşıdığı tek kişidir" sözü dahil olmak kaydı ile, yine bir Bakanımızın Peygamberimiz Mekke'nin fethinde kibire kapılıp, Allah tarafından uyarıldı. Ama biz kibire kapılmadık demecine ne dersiniz? Şimdi de bir belediye başkanı öbür tarafa gittim geldim. Babalarınız ve dedeleriniz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Erdoğan'a oy vermenizi istedi. Sözü ile ne yapmaya çalışıyorlar. Herşey bu kadar istismar edilecek kadar basit mi üstelik kutsal sayılan inanışlarımız? İnsanların aklı ile bu kadar dalga geçilir mi?
Bu sözler söylenirken, dini değerler alaya alınırken, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan herhangi bir açıklama yapılmaması, bu sözlere ilişkin uyarılarda bulunmaması sizce de çok manidar değil midir? Devletin üst makamlarında bulunanlar hoyratça ve bilinçsizce bu kelimeleri sarfederken hiç mi uyarıda bulunmayacaksınız. Hiç mi özür dilemeyecekler.
Dış ülkeler Peygamber Efendimiz (s.a.v)'i karikatürize ederken, Devlet olarak sesimizi çıkartıyoruz. Yaptığınız yanlıştır. Bedelini ödersiniz diyerek dik duruş sergiliyoruz. Fakat, kendi mensubu olduğunuz kişiler bunu yaparken ses çıkartılmayacak. Soruyorum, karikatürize etmekle bu sözleri sarfetmek arasında ne fark vardır.
Sayın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet GÖRMEZ beyefendi, artık dik duruş sergilemenin sırası zaten sizdeydi. Bari artık ertelemeyin bir ses verin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder