Bugünkü yazım ülkemizdeki futbol geliştirebilmek adına neler yapıyoruz bu konuda hangi adımlar atıldı. Buna dair birkaç düşünce paylaşmak istiyorum.
Malumunuz Türkiye'de hemen hemen herkes futbolu bilir ve sever. Futbol bir tutkudur bizim için. Acısıyla, tatlısıyla, sevinciyle ve üzüntüsüyle her anını yaşarız millet olarak. Takımlarına aşırı derecede bağlı olan taraftar topluluklarımız var, şehir ile bütünleşmiş takımlarımız var. Her şeyden var ama biraz eksik gibi sanki.
Yukarıda bahsettiğim özelliklerin hepsi madem ki bizim ülkemizde var, peki neden hem kulüp bazında hemde milli takım bazında başarılı olamıyoruz sorusunu kendinize sorduğunuzu anlıyor gibiyim. Ters giden nedir?
Birinci etken, tesisleşmenin yetersizliği ile alakalı. Çünkü her sporcu kaliteli, profesyonel tesislerde antreman yapmak ister, top oynamak ister. Düşünsenize doğru düzgün bir zemin yok, çamur içindesiniz. Sonra antreman bitiyor, duş alacak ortamların yetersiz, sıcak su akmıyor. Sıcak suyu geçin su akmıyor yahut duş alabileceğiniz bir ortam yok. Böyle bir ortamda bir sporcu ne kadar konsantre olabilir. Kendini ne kadar bu işe adayabilir orası muamma. Federasyon olarak, sporculara her imkan tanınmalı, Avrupa standartlarında tesisler inşa edilmelidir. Statlar inşa edilmelidir. Edilmeli ki sporcu o tesise gelmek için can atmalı, morali yerinde olmalı.
İkinci etken, yetenekli sporcular muhafaza altına alınmalıdır. Muhafazadan kastım, ışık gördüğünüz bir kişiye önem verilmeli ona sahip çıkılmalıdır. Onu geliştirebilecek, ahlaki, ve fiziki yönden programlar yapılmalıdır.
Üçüncü etken, kısa vadeli planlar değil, uzun vadeli planlar yaparak, uzun bir başarı dönemi oluşturabilecek alt yapının temelleri atılmalıdır. Küçük yaşta klübe giren bir sporcu, profesyonel oluncaya kadar belli bir program dahilinde çalışmalarını yapmalıdır. Unutmayınız ki herkesin içinde bir cevher muhakkak vardır. Doğru yaklaşıldığı zaman güzel sonuçlar her zaman alınabilir.
Dördüncü etken, spor okulları kurulmalı, hayatın her anında spor yapan kişilere nitelikli eğitim ve spor ahlakı kazandırılmalıdır. Sporcu yetiştirilmesinde büyük bir pay sahibi olacaktır.
Beşinci etken, takım çalıştıran antrenörlere sabır gösterilmelidir. Çünkü kısa vadede iyi işler yapan çok az antrenör vardır. Uzun vade de sabır gösterilirse veya kontratının süresi boyunca antrenör takımın başında kalınmasına rıza gösterilirse emin olun güzel sonuçlar her zaman alınacaktır. Hiç kimsenin elinde sihirli değnek yoktur. Herşey zamanla olur. Örneğin Alex Ferguson, hatırlarsanız Manchester United'in başına geçtiğinde ilk 6 yıl şampiyon yapamamıştı takımı. Evet, sabredilmesi zor bir zaman. Fakat, bu süreden sonra Premier Lige ambargo koymayı başarmış ve sayısız kupalar kazanan bir takım yaratmıştır. Ülkemizde de bunu gerçekleştirmek çok zor değil. Antrenörlerin planlarına saygı duyulmalı. Yöneticilerin planlarına saygı duyulmalı ve onlara yardım edilmelidir.
Benim objektif düşünceme göre, bu etkenler uygulanıldığı zaman, göreceksiniz ki ortaya çok güzel sonuçlar çıkacaktır. Hiç bir şey imkansız değildir. Hayatta herşeyi başarabilir insan yeter ki saygı duyulmalı, sabır gösterilmeli ve yardım edilmelidir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder